Stresten Kurtulma

STRESTEN KURTULMA

Dr. Brotin Khan

Eğer, stres altında, insan parçalara ayrılırsa, ona büyük ihtimalle parçaları bir araya getirmesi söylenir. Onun bu parçaları tanımasına, neden birbirlerinden ayrıldıklarını anlamasına ve nasıl onları yeniden bir araya getirebileceğine yardımcı olmak ise çok daha yapıcı bir çözümdür.
“Shri Mataji”

STRES OLGUSU

Hemen herkes, özellikle kendilerine ait olan kişisel streslerinden bahsederlerken ne konuştukları hakkında açık bir fikre sahiptirler. Bunun da ötesinde, ne zaman bu konu konuşulsa, çoğumuz az veya çok aynı şeylerden bahsederiz. Çok azımız, içinde bulunduğumuz stresin bir tarifini yapabilirsek eğer, çok mutevazi bir derecede genel bir fikir birliğine varırız. Farkına vardığımız ama tarifini bir türlü yapamadığımız bu olgu nedir?
Günlük konuşmalarımızda stresi, kişinin üstünde baskı yapan yaptırımlar topluluğu, varlığı yaptığı etki ile tanımlanan bir olgu olarak tarif ederiz. Bu yaptırımların doğası bir yana, etkileri şunlar olarak bilinir: solgunluk gibi fiziksel değişiklikler, yüzdeki ve vücut duruşundaki ifadede değişimler, sosyal ilişkilerden uzaklaşma, düşük iş performansı, konuşmada teklemeler, iç çekmeler, sinirli gülmeler vb. Bunlar genelde, en basit haliyle, endişe, telaş, uykusuzluk, duygusal incinmeler, saldırganlık, gerginlik, fobi ve buna benzer belirtilerin kendilerini gösteriş şekilleridir. Bunlar sonradan fiziksel olarak da ortaya çıkmaya başlarlar; mide ülseri, kalp rahatsızlıkları, iştahsızlık, terleme veya aşırı sigara ve alkol içmek gibi saplantılı davranışlar.
STRESIN KAYNAÄžI
Stres araştırmacıları, yaptığımız şeylerin sonucunda arzu ettiğimiz isteklerimize ulaşamadığımız zaman strese girdiğimizi belirlemişlerdir. Bunun da ötesinde, fizyolojik stresten doğan değişikliklerin kişinin bulunduğu yerin üzerindeki kontrol duygusuyla doğrudan bağlantısı olduğunu açıklamışlardır. Herhangi bir olay bizi şüpheci ve ürkütücü bir konuma getirebilir. Böylece stres dışsal bir olaydan ziyade içsel bir olgu olarak kendini gösterir. Stresten kurtulmak için sadece kendi içimize bakmalıyız. Tıp biliminin sakinleştiriciler, alışkanlık yaratan zehirli ilaçlar vb. dışında savaşmak için sunabileceği birşeyi yoktur.
SAHAJA YOGA MEDITASYON KANALIYLA STRESI ANLAMAK

Kainatın, statik konumda bir yapıya değil de muazzam güçlerin denge içinde hareket ettiği dinamik bir yapıya sahip olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kainatın tüm gücü, son derece hassas bir enerjinin vibrasyonel ifadesiyle denge bulmaktadır ki bu enerji heryeri saran Sevgi gücüdür, başka bir değişle, süper kozmik enerjidir. Tüm kainatı bir arada tutan bu enerjidir.
Sahaja Yoga Meditasyon yaparak kişi tamamen stresli bir konumdan huzur dolu ve tatminkar bir hayata geçebilir ve böylece çok daha büyük bir güven ve dinamizm ile amaçlarına ulaşabilir. Sahaja Yoga Meditasyon kişiye denge verdiği için, stres sonucu oluşan dengesizlikler ortadan kalkacaktır ve kişi sağlığına yeniden kavuşacaktır. SHRI MATAJI NIRMALA DEVI Sahaja Yoga Meditasyon bilmini bulan kişidir. Sahaja Yoga Meditasyon’nın fizikötesi bilminde, SHRI MATAJI NIRMALA DEVI, çocuk anne karnında 2-3 aylık iken heryeri saran Sevgi gücünün daimi bir enerji olarak, fetüsün beyninden girdiğini, omurilik boyunca indiğini ve omuriliğin altında bulunan üçgen şeklindeki kemiğin içine 3,5 sarım halinde yerleştiğini ortaya çıkarmıştır. Bu enerji Kundalini olarak bilinir. Zaman içinde sinir sistemi oluşur – Merkezi ve Otonomik. Daha sonra Otonomik sinir sistemi Sempatik ve Parasempatik Sinir Sistemi olarak ikiye ayrılır.
Geri kalan enerji, çakra adı verilen çeşitli enerji merkezleri ortaya çıkararak birbiriyle etkileşen karmaşık bir bağlantı ağı meydana getirir. Çakralar bizim fiziksel, zihinsel ve ruhsal hareketlerimizi kontrol ederler. Kaba vücutta, omurilik dışındaki sinirsel ağlar olarak ifade edilirler ve insan vücuduna ait bölümleri kontrol ederler.
Ida Nadi veya Ay kanalı olarak adlandırılan sol sempatik sinir sistemi kişinin arzu gücünü temsil eder. Dikkatimizi geçmişteki duygularımıza götürür. Nadi’deki akım şartlanmalar, boş inançlar, suçluluk duygusu, kedine karşı aşırı acıma, seksüel sapıklık ve pornografi tarafından bloke olur. Bu kanal beynin sağ tarafında, süperego diye bilinen, balona benzer bir yapıdaki ölü bir noktada son bulur. Bu kanal aktif olduğu sürece insanın arzuları da canlı kalmaya devam eder.
Sağ sempatik sinir sistemi hareket gücümüzü temsil eder. Pingala Nadi veya Güneş Kanalı olarak bilinir. Gelecekteki olaylar için düşünmemizi, çalışmamızı, plan yapmamızı ve organize olmamızı sağlar. Tüm bu hareketlerin sonucu olarak, bu kanalın bitiminde, beynin sol tarafında, ego balonu oluşur.
Sempatik sinir sistemlerimizi kontrol ettiğimiz halde, yiyeceklerin sindirilmesi, akciğerlerin çalışması, kalp gibi fonksiyonları içeren parasempatik sinir sistemimiz üzerinde hiçbir kontrolümüz yoktur. Bu kanal Sushumna Nadi olarak da bilinir. Kişi dikkatini bu kanala koymadığı sürece ya sol sempatik ya da sağ sempatik kanalını kullanır.
Omuriliğimizin bitiminde bulunan üçgen biçimindeki kemiğin içinde yatan enerji uyandırılmadığı sürece dikkatimizi orta kanalda tutamayız.
Sol veya sağ sempatik kanallarımızı kullandığımız zaman enerji sarfederiz. Sol kanaldan çok fazla enerji sarfedersek sol taraflı oluruz. Bu tür insanlar sürekli geçmişi düşünürler, çok duygusaldırlar, karanlığı tercih ederler, insanlarla buluşmaktan kaçınırlar ve içlerine kapanıktırlar. Sağ taraflı insanların özellikleri de çok saldırgan, fazla heyecanlı ve hükmedici olmalarıdır. Sağ ve sol taraflı insanların ikisi de dengesizlikten kaynaklanan çeşitli hastalıklara maruz kalırlar.
Böylece bu dengesizlikler, insanoğlunun doğasında, hareketlerinde ve sürdürmekte oldukları yaşama karşı davranışlarında kendilerini göstermeye başlarlar. Bazı insanlar strese girerler!!
Bir başka grup insan da çok duygusaldır, eleştirilere tahammül edemez, işindeki veya mesleğindeki düşüşlerle yüzleşemez vb. Onlar sol taraftan kaynaklanan stresin kurbanlarıdırlar.
Otonomik sinir sistemimizin aktivitelerini modüle etmeliyiz, böylece sol ve sağ kanallar dengeye gelirler ve stres ortadan kalkar.
ENERJI MERKEZLERININ STRES ÜZERINDEKI ETKILERI
Stresten kurtulmak ve sempatik sinir sistemimizi dengelemek için içimizdeki uyumakta olan Kundalini Enerjisi’ni uyandırmamız gerekmektedir. Kişisel annemiz gibi olan bu Enerji uyandığı zaman, orta kanalımız boyunca yolu üzerindeki 6 çakradan geçerek yükselir. Başımızın en tepesinde yer alan limbik bölgeden de geçtikten sonra, avuçiçimizde ve başımızın üstünde serin esinti hissederiz. Bu konumda düşünmeden herşeyin farkında oluruz ve kendimizi son derece rahatlamış ve huzurlu hissederiz.
Birinci enerji merkezi veya çakra omuriliğin altında bulunur. Mooladhara Çakra olarak adlandırılan bu enerji merkezi, hayatımızda masumiyet, saflık, mucizevilik ve bilgelik gibi ahlaki değerlerin niteliklerini verir. Vücudumuzun boşaltım ve muhafaza fonksiyonlarını kontrol eder.
Ikinci enerji merkezi , Swadisthan Çakra, bize yaratıcılık gücünü verir. Karaciğerin alt bölümü, bağırsak, pankreas, böbrekler, uterus, dalak bu çakra tarafından kontrol edilir.
Üçüncü enerji merkezi Nakra Nabhi veya Manipura Çakra olarak bilinir. Bize tatminkarlık, huzur, cömertlik, mutluluk verir, eşimizle ilişkilerimizi düzenler. Ayrıca işteki başarımızı ve bolluğu kontrol eder. Fiziksel olarak bu çakra mide, bağırsak ve karaciğerin üst bölümüne etki eder.
Swadisthan Çakra, Nabhi Çakra’ya asılı vaziyettedir ve bu çakranın etrafında döner durur. Böylece Void veya Bhavasagara adı verilen bölgeyi oluşturur. Bu bölge, kişisel varlığımızın tüm yanlarını, yıldızların etkilerini, varlığımızın çekim gücünü, Dharma’mızı ve fiziksel varlığımızı kapsar.
Dördüncü enerji merkezi Anahata Çakra olarak bilinir ve bize güven duygusu verir, anne-babamızla olan ilişkilerimizi belirler. Bize saf sevginin gücünü, güvenlik duygusunu verir ve dıştan saldıran hastalıklarla savaşan antikorları üretir. Kalbimizi, akciğerlerimizi gözetir.
Beşinci enerji merkezi Vishuddhi Çakra’dır ve vücudumuzun filtresidir. Ellerimizi, ayaklarımızı, boynumuzu, yüzümüzü, dişlerimizi, ağzımızı, dilimizi, kulaklarımızı, burnumuzu, gözlerimizin dış bölümünü vb. kontrol eder. Başkaları üzerinde hakimiyet kurduğumuz zaman veya tatlı dille konuşmadığımız zaman veya karşı cinsle ilişkilerimizde saflık olmadığı zaman bu çakra bozulur.
Altıncı enerji merkezi , Agnya Çakra bize başkalarını affetme gücünü verir.
Kundalini Agnya Çakra’yı geçtiği zaman, düşüncesiz farkındalık konumuna ulaşırız. O zaman, şu anda oluruz ve ego ile süperego balonları emilir ve yükselişin devamı için Kundalini’ye dar bir geçit açılır.
Sonuç olarak, herbir süptil yedi çakranın optimal işleyişi için ideal bir davranış şekli mevcuttur. Nadi veya Çakralardan herhangi birinin ideal şekli terkedilirse, Otonomik Sinir Sistemi harekete geçer ve stres meydana gelir.
TIBBI KANIT
Sahaja Yoga Meditasyon’nun insan vücudundaki fizyolojik etkileri üzerine yapılan araştırmalar, Yeni Delih’deki Lady Hardinge Tıp Fakültesi ve buna bağlı hastanelerde, tıp doktoru olabilmek için, doktora tezi araştırması olarak yürütülmektedir.
Buna göre, Sahaja Yoga Meditasyon uygulayan ve uygulamayan deneklerce, Sahaja Yoga Meditasyon’nun uygulandığı Kundalini uyandırma işlevinin, hipotalmusun belirli alfa frekansları oluşturmak üzere selebral karteksin ön ve merkez kısımlarında talanik nüklei ile etkileşime girdiği, bunun rahatlamış bir akıl konumu ifade ettiği, böylece günlük hayatın köklü, derin stres ve gerilimlerini tedavi ettiği teyid edilmiştir (1) (2) (3).