SHRI MATAJI NIRMALA DEVI

SHRI MATAJI NIRMALA DEVI

21 Mart 1923’te Hindistan’ın Maharashtra Eyaleti’nde, Chindwara’da, dünyaya geldi. Annesi, Hindistan’da matematik dalında Şeref Payesi kazanan ilk kadındı. Mahatma Gandhi’nin yakın arkadaşı olan babası, Hindistan’ın Seçkin Topluluğu’nun bir üyesiydi. Ünlü bir bilgindi, 14 dil biliyordu ve Kur’an-ı Kerim’i ilk defa Marathi diline çeviren kişiydi. Hindistan’ın köklü ve zengin ailelerinden geliyordu . Çoğu zaman küçük Nirmala’yı bahçenin sessiz bir köşesine çekilmiş meditasyon yaparken bulurlardı. Okula yalınayak gidip gelen, yılanlarla oynayan, şiirler yazan, bir çocuktu Nirmala… Ailesi, Ingiliz egemenliği altında olan Hindistan’ın kurtuluşunda önemli bir rol oynadı. Gandhi’nin aşramına taşınıp, tüm o zenginliği, pahalı kıyafetleri bıraktılar; kendi dokudukları ve diktikleri kıyafetleri giymeyi tercih ettiler. Hindistan’ın özgürlük mücadelesine ailesi ile birlikte kendisini derinden adamış ve o dönemde daha küçük bir çocuk olmasına rağmen, Mahatma Gandhi’nin destekçisi olmuştur Shri Mataji… Ülkesinin kurtuluş mücadelesi sırasında annesi ve babası defalarca hapis yattı. Shri Mataji de mücadelenin gençlik kolunun lideri olarak büyük başarılar gösterdi, 1942’de Gandhi’nin “Hindistan’ın Mücadelesini Durdurma” açıklamasından sonra, tutuklanıp cezaevine girdi.
Shri Mataji, insan sinir sisteminin ve onun enerji karşılığının bilgisi ile doğdu. Bu konuları daha iyi aktarabilmek için, Lahore’daki Tıp Fakültesinde tıp ve psikoloji okudu.
Özgürlük kazanıldıktan sonra C.P. Srivastava ile evlenen Shri Mataji’nin iki kızı oldu. Eşi, Hindistan’da bilinen bir insandı. Önce, Hindistan’ın en çok sevilen başbakanı Shri Lal Bahadur Shastri’nin başbakanlık ofisinde, görev üstlendi; sonra da Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Organizasyonu’nun Genel Sekreteri olarak 16 yıl görev yaptı. Bu önemli görevlerinde, kocasına manen destek olan Shri Mataji, iki kızını büyütüp evlendirdikten sonra, ailevi görevlerini tamamlamış olmanın rahatlığıyla, kendi içsel görevini üstlendi. Kendisindeki ruhani bilincin farkında olmasına rağmen bunu modern çağın insanlarına nasıl vereceğini bilmiyordu.
5 Mayıs 1970’de, Nargol’da, deniz kıyısında yaptığı uzun bir meditasyondan sonra Sahaja Yoga’yı keşfetti yani isteyen herkesin içsel enerjisini nasıl çalıştırabileceğinin yolunu……..
Binlerce kişinin bir anda Aydınlanma alarak ruhlarını ve içsel sistemlerini hissedebileceği ve böylece içsel değişimin gerçekleşeceği tarihi bir yöntem keşfetti.
Sahaja (kendiliğinden) Yoga (bütünleşme) bu şekilde başladı… Ilk seminerini vermek üzere, bileziklerini satarak, gemiyle Amerika’ya gitti. Orada, görünen maddi dünyanın ardındaki hakikati, her insanda bulunan ve kişisel dönüşüm için mutlaka uyandırılması gereken Kundalini enerjisini bir dizi seminerle insanlara anlatmak istiyordu. Ancak gözler bakar kör, kulaklar duyar sağırdı; Amerika’dan büyük bir üzüntüyle geriye döndü. Sonra eşinin görevi nedeniyle Ingiltere’ye taşınınca, sorun kendiliğinden çözüldü. Sadece kendi parasını kullanarak, Londra’da, Royal Albert Hall’da bir dizi seminer verdi; ücretsiz verdiği bu seminerler, şaşırtıcı şekilde ilgi çekti… Insanların enerjilerini yükseltiyor, onlara aydınlanma veriyor, onlara sahip oldukları, ancak henüz gücünü bilmedikleri süptil bedenlerini anlatıyordu. Insanlar ilk başta onun tarzını yadırgasalar da, kendi enerjilerini hissettikçe ve içsel dönüşümlerini farkettikçe onu daha iyi anlamaya başladılar. Ingiltere’ye seminer dinlemeye gelmiş olan kişiler kendi ülkelerine dönünce, onu davet ettiler: Bir çok yerden bu şekilde seminer daveti aldı. Hiç üşenmeden uçakla, trenle, arabayla; hatta gerektiğinde öküz arabasıyla davet edildiği şehirlere gidip, hiçbir ücret talep etmeden seminerler verdi. Çünkü bu içsel bilginin herkesin içinde olduğuna, bunun zaten evrimin bir neticesi olarak bir gün açığa çıkacağına, hiçbir suretle parayla alınıp satılamayacağına inanıyordu… Nasıl çiçeğin büyümesi veya tohumun meyveye dönüşmesi için doğaya para ödenemezse, ruhaniyet de para kazanma aracı olarak kullanılamazdı.
Onun öncülüğünde başlayan Sahaja Yoga, bu şekilde tüm dünyaya yayıldı… 5 Mayıs 1970 yılından 23 Şubat 2011 tarihine kadar, yani tam 41 yıl boyunca tüm dünyayı dolaşarak seminerler verdi. Tüm insanları çocuğuymuş gibi bağrına bastı. Insanlar onu o kadar çok sevdiler ki… Herkesin kendine göre ondan öğrendiği ve öğreneceği bir şeyler vardı…
Peki, bu olağanüstü insandan ne öğrenilmelidir?
Shri Mataji Nirmala Devi’den Ne Öğrenmeliyiz? Onun elbette en önemli öğretisi Sahaja Yoga’dır; merak eden açar, okur, öğrenir… Bu yazıyı yazma amacım yoga öğretisinden bahsetmek değil… Onun bahsedilmemiş, dikkatten kaçmış, ancak insanları onun peşinden sürüklemiş diğer başka özellikleri… Örneğin, birçok seminerinde Shri Mataji, kadının gücünden bahseder. Kadın güçtür, shaktidir. Kadın isterse her şeyi başarabilir. Hindistan’ın kahraman kadınları vardır, onların hayat hikâyelerinden örnekler verir… Kadın olmakla gurur duyar. Üstelik henüz çok genç yaşında, Hindistan’da “kadın ve çocuk sığınma evi” açmış, onları finanse etmiştir. Kadının ezilmişliğine, çektiği acılara duyarlıdır:
1994’te Çin Devleti’nin resmi davetlisi olarak katıldığı Beijing Uluslararası Kadın Konferansı’nda ve verdiği tüm seminerlerde özellikle kadınlara seslenmiştir:
Ona göre kadın kendi değerini bilmeli ve bunu korumalı; erkeklerle yarışmamalı, hayatında erkeksi roller benimsememelidir. Bu anlamda batı dünyasındaki kadınları ve kapitalist dünyanın kadın imajını çok acınası bulur… Shri Mataji, ülkesinin zor şartlarında tıp tahsilini bitiremediğinden ve Hindistan’ın önemli bir insanının karısı olması, ayrıca iki çocuk büyütmesi nedeniyle hiç çalışmadığından, kendisine mesleği sorulduğunda, espriyle karışık bir şekilde ev hanımı olduğunu söyler. Aslında onun için ev hanımı olmak, dünyanın en önemli işidir. Bir kadının evini, kocasını idare etmesi, çocuklarını iyi yetiştirmesi o denli önemlidir ki… Çünkü toplumun temel hücresi olan aile, aslında kadının emeğinin ürünüdür; yani yuvayı dişi kuş yapar… Ne iş yapıyorsa yapsın, her kadının en asli görevi ev hanımlığı olmalıdır; her kadın evine, kocasına, çocuklarına özenle bakmalıdır…
Materyalizmin acımasız çarkıyla ezdiği, kapitalizmin çiğneyip tükürdüğü, dışı hoş, içi boş modern aile modelinin topluma faydası olmayacaktır: Toplumun asil, sevgi dolu, huzurlu ve mutlu bir yapıya kavuşması için öncelikle kadınlar gerçekten kadın olmalıdır… Kadının gerçekten güçlü bir kadın olması için annelik kavramının çok önemli olduğunu belirtir
Shri Mataji… Annelik o denli kıymetli bir kalitedir ki… Anne, gerçek bir anne olmalı, sadece kendi çocuklarını değil, korunmaya muhtaç herkesi sevmeli, korumalıdır; tıpkı bir şefkat bahçesi gibi… Anneler güçlü ve fedakâr olmalıdır, gerektiğinde çocukları için her şeye göğüs gerebilmelidir.
Shri Mataji’nin anneliği öyle derindir ki tüm insanlığı kaplar; neredeyse herkesi kendi çocuğu gibi görür. Bu cümlenin üzerinde dikkatle düşünmek gerekir: Tüm insanları kendi çocuğu gibi görüp sevmek; şefkatle ilgilenmek, elindeki her şeyi hiç karşılık beklemeden vermek… Belki onda gerçek bir annenin sevgisini bulduğundandır, o sonsuzluğa geri döndüğünde, ardından yüz binlerce kişinin gerçek annelerini kaybetmiş gibi gözyaşı dökmesi…
Shri Mataji paraya hiç önem vermez, hatta para saymayı bile bilmez! Komiktir, ama doğrudur; onun hayatında paranın hiç önemi olmamıştır. Başkası için olmadıkça ya da birilerine hediye etmeyi düşünmediği hiçbir şeyi satın almaz; alamaz…
Shri Mataji’yle sohbet etmek ömre bedeldir; çünkü o güldürürken düşündürür. Onu dinlerken hiç sıkılmazsınız, öyle güzel ve esprili bir şekilde ifade eder ki en acı hakikati, gülerken düşünür, anlarken şaşırır, rahatlarken rahatsız olursuz! Ona göre hayat bir oyundur ve hiç ciddiye almaya değmez… Çünkü kendi egosundan, kendi bağımlılıklarından, maddi dünyadan bağımsız bakar yaşama; bir tür tiyatro oyunu izler gibi…
Dondurma yer, çikolata sever… Çocukla çocuk olur, büyükle büyük; Her yerde uyuyabilir, her şeyi yiyebilir, her yere gidebilir… Nasıl bir neşe, nasıl bir şefkat… Hiç yorulmadan, her koşulda yola devam… 60 küsur yıllık evliliğinde tek bir kez kavga etmemiş;
Ingiltere kraliçesinin Hindistanın bağımsızlığından sonra ilk Sir ünvanı verdiği kişi olan kocasıyla girdiği protokol toplantılarında hep kocasından daha fazla ilgi çekmişâ€¦ Sevgi ve şefkatle yemeğini sunan harika bir aşçı; tüm dünyada binlerce çocuğu olan harika bir anne… Petrovskaya Sanat ve Bilim Akademisi Şeref Üyesi, BM Barış Madalyası ve La Plejade Uluslararası Barış Ödülü sahibi; birçok ülkenin onursal vatandaşlığı hediye edilmiş olan, birçok ülke başkanının doğum gününü kutladığı, iki kere Nobel barış Ödülü’ne aday olan bir ev hanımı!!! Görüleceği gibi, herkesin Shri Mataji Nirmala Devi’den öğreneceği çok şey var!!!